Page 29 - tureb_dergi_9.sayi

KAPAK Öncelikle orman izinlerine takılan yaklaşık 1.000 MW’lık yılının ilk yarısında açıklanacağını ümit ediyoruz. Bu projelerin çözüme kavuşturulması, kapasite artş şartname hazırlanırken mevcut pazarın işleyişine sekte taleplerinin bekletlmesiyle ilgili olarak irade ortaya vurabilecek düzenlemelerden kaçınılması gerektğini konulması ve lisans almış ama inşa haline geçemeyen düşünüyoruz. yaklaşık 3.200 MW’lık lisanslı projelerin sorunlarına çözüm getrilmesi, atlabilecek ilk adımlar olabilir.” dedi. Oyuna dahil olduktan sonra değiştrilen kurallardan ve gelecekteki belirsizlikten tedirgin olan yatrımcıya Sürdürülebilir bir sektör yatrımcı için güven verebilecek adımları atabileceğimize inanıyoruz. önemli Rüzgar sektörü 2005 yılından bugüne kadar kamunun EPDK tarafndan 2015 yılında müracaatları alınan 3.000 da desteği ile hızla büyüdü. Şimdilerde bizlere düşen bu MW’lık projelerin inceleme, değerlendirme süreçlerinin artşın devamını sağlayabilecek mekanizmaları süratle büyük ölçüde tamamlandığını ve sektörün sonuçları oluşturmak olmalıdır. beklediğini belirten Ataseven, bu başvurular hemen sonuçlansa bile, inşaat izin süreçleri için 3-4 yıllık bir sürenin geçeceğini ve atlması gereken öncelikli adımlar atlmazsa önümüzdeki birkaç yıl içinde inşa halinde olan santrallerin yok denecek kadar azalacağını dile getrdi. TEİAŞ tarafndan Ekim 2016’da alınacağı açıklanan 2.000 MW’lık başvuruların da, Nisan 2017’de alınmasını beklediklerini ifade eden Ataseven, sürdürülebilirliğin göstergesi olarak yorumlanan bu başvuruların yatrımcılar tarafndan gözlemlendiğini ve kesintye uğratlmaması gerektğini ifade et. YEKDEM ve yerli teşvik süresi uzatlmalı Sözlerine YEKDEM ve yerli katkının 2020 yılına kadar işletmeye giren rüzgar santralleri için geçerli olacağına değinerek devam eden Ataseven konuya ilişkin şunları paylaşt: “YEKDEM ve yerli katkının sektörün gelişimi açısından sürdürülebilir olması ve 2020 sonrasının yeniden tanımlanması gerekli ki, sektör önünü görebilsin. Eğer bu belirsizlik kısa zamanda giderilemezse birçok projenin hayata geçişi gecikecek veya mümkün olmayacak. Özellikle kur artşından sonra dikkat çeken YEKDEM’de maliyet artrıcı unsurun rüzgar enerjisi olmadığını düşünüyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de desteğe ihtyaç duyan yenilenebilir enerjinin destek mekanizmalarını sektör belli bir noktaya gelene kadar sürdürmemiz gerekir. Çünkü Türkiye’de rüzgar sektörü hala emekleme döneminde. Geçtğimiz yıl terör ve darbe girişimi nedeniyle yara alan sektörün elinden destekleri de çekersek, yenilenebilir enerjinin önünü kesmiş oluruz. Ayrıca Türkiye Rüzgar Enerjisi Endüstrisini de geliştrecek, uygulanabilir, mevcut işleyişe katkı sağlayacak büyük ölçekli YEKA projelerinin de hayata geçeceği şartnamenin, 2017 www.tureb.com.tr 27