Page 54 - TUREB DERGİ 10.SAYI
P. 54
ÇEVRE MESELENİN ASLI... Murat TAŞDEMİR Çevre Mühendisi / TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Eski Genel Başkanı Karmaşık bir meseleyi anlayabilmenin en kestrme yolu bir başkasına anlatmaya çalışmaktr ya işte ben de bizim bu rüzgar enerjisi santralleri ile ilgili “çevre” mücadelesini anlayabilmek için size anlatmaya karar verdim. Zira ben de çok iyi anlamış değilim. Gelin beraber anlamaya çalışalım. İnsanlar seslerini yükseltmezler miydi hayat ya da arazi rant kovalayan emlakçılar dışında kaliteleri düşseydi ya da yaşam alanları yok toplumsal bir karşılığı olmayan rüzgar enerjisi olsaydı? karşıtlığı çok da ülkemizde önemsenmese de yöre Öncelikle şununla başlayalım, ortaya çıkan bu halkı ve yerel mahkemeler gerçekleri anlayana tepkinin sebebi ne? Neden bu tepki ortaya kadar hem yatrımcı hem de ülkemiz çok zaman çıkıyor? Ön yargısız değerlendirelim ki bir yerlere kaybediyor. Korkutulan yöre halkından toplanan varabilelim. Hadi başlayalım. Mesela bir grup vekaletlerle açılan toplu davalar mahkemelerde insan çıkıp, “yerleşim yerlerimize yakın olan de bir mağduriyet olduğu algısı yaratyor ve asıl türbinler yaşam kalitemizi düşürecek, ortaya işi rüzgar santrali kurmak olan yatrımcı, işi gücü çıkan gürültü bizleri hasta edecek, hayvancılık bırakıp davalarla, raporlarla uğraşmaya başlıyor. ve tarım santralden olumsuz etkilenecek” diyor. İmar planlarına ya da ÇED belgelerine açılan “Biz RES’e değil yerine karşıyız” sözleriyle de davalar akıl alır gibi değil. Santral sahalarının özetliyorlar tepkilerini. Peki bir bakalım öyle doğal sit alanlarına ya da korunan alanlara mi? Şu ana kadar ülkemizdeki RES kurulu gücü denk geldiğini mi iddia eden ararsın, arkeolojik 6.000 MW’ın üzerine çıkt. Kurulmuş olan bu sitlerde tahribat olacağını mı iddia eden ararsın santrallerden dolayı olumsuz etkiler olsaydı hepsi var. Hata bazıları işi bir adım öteye çoktan ayyuka çıkmaz mıydı? Çoktan açılan götürüp uluslararası sözleşmelerle korunan davalarda delil olarak mahkemelere sunulmaz türlerin zarar göreceğini iddia ediyorlar. mıydı bu olumsuzluklar? İnsanlar seslerini Malum bu iddiaların mahkeme tarafndan yükseltmezler miydi hayat kaliteleri düşseydi ya değerlendirilmesi ve yargılamanın sağlıklı da yaşam alanları yok olsaydı? yürüyebilmesi için gerçek olup olmadıklarının ortaya çıkarılması gerekiyor. Dolayısıyla da Ülkemiz çok zaman kaybediyor bilirkişilerce saha ziyaretleri sonrası hazırlanan Müvekkil avcısı birkaç avukat, toplumsal bir raporlar ile karar tesis ediliyor. Öncelikle şunu yaraya parmak bastğını iddia eden bir iki haberci baştan konuşalım, Doğal sit alanlarına denk 52 yaz2017